Cuma, Nisan 1

Ma ile Pita'nın masalı...

   Bir varmış bir yokmuş... Bundan yıllar yıllar önce Ma ile Pita adında çok yakın iki arkadaş varmış. Öyle ki her fırsatta birbirlerini görür, gezer dolaşır, dertleşirlermiş.
   Gel zaman git zaman Pita fark etmiş ki Ma çok güzel bir kadın; biraz daha farklı bir sevgiyle yaklaşmaya başlamış. Bir yandan da  çekiniyormuş; Ya Ma kendi gibi bir sevgiyle karşılık vermezse, ya arkadaşından da olursa diye...
   Çok geçmeden Ma bu değişikliği fark etmiş ve çok heyecanlanmış. Heyecanlanmasına kendi de şaşmış; bu kadar yakın bir arkadaşa böyle duygular hissediyordum da neden daha önce anlamadım, diye düşünmüş. Yoksa, demiş kendi kendine, ben yanılıyor muyum, acaba Pita bana farklı yaklaşmıyor da ben kendi heyecanımdan mı öyle sanıyorum?.. Bir süre böyle devam etmiş; ne Pita Ma'ya ne Ma Pita'ya açılamamış ama heyecanla görüşmeye devam etmişler.
   Bir akşam Pita Ma'yı pek güzel bir yere davet etmiş. Ma "Tamam işte, demiş, eğer kendimi kandırmıyorsam bu akşam açılacaktır." Gitmişler, kahvelerini içmişler, tam sessizlik olmuşken Pita birden heyecanla sormuş: Tavla oynayalım mı? Ve büyük bir hevesle tavla oynamış... Neyse, diye düşünmüş Ma, hiç değilse tavlada yenilen bir erkek değil... Eve döndüğünde, ablasına üzülerek 'Haydi yavrum kemik diye tavla oynadı yaa' diye dert yanmış.
   Bir kaç gün sonra Pita  Ma'yı tekrar davet etmiş. Tamam, demiş Ma. "İşte bu akşam o akşam! O söylemezse ben söyleyeceğim!" diye de karar vermiş. 
   Bir de buluşmuşlar ki Ma ne görsün, yanlarında Pita'nın bir arkadaşı daha. Bütün umudu kırılmış Ma'nın; bunca zaman konuşamayan, arkadaşının yanında nasıl cesaret eder, diye düşünmüş. Ma düşündükçe içmiş, içtikçe dans etmiş, dans ettikçe içmiş... sonunda ayakta duramaz olmuş. Tam dengesini kaybedip düşecekken Pita Ma'yı tutmuş, bir an gözlerinin içine bakmış ve öpmüş. 
   O günden sonra "hiç ayrılmadan, mutlu mesut" yaşamamışlar ama gerçek aşkı bulmuşlar!...
   Gerçek aşkı bulduklarını anlamaları da bir başka masaldır...
   Gökten üç elma düşmüş; biri İda'nın başına, biri gerçek aşkı bulanların başına, sonuncu da aşkını korumak için çabalayanların başına...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder